9 Ekim 2012 Salı

Zararlı Düşünceler

Kendi kendimize yaptığımız kurgularımız sonucunda var ettiğimiz ve onlar sayesinde hayatımıza bütün olumsuzlukları çektiğimiz düşüncelerdir. Beynimiz bir fabrikadır. Düşüncelerimiz ise bu fabrikanın ürettiği ürünlerdir. Hayatımıza yaydığımız güzellikler, yada hayatımızı mahveden zehirledir. Sizin fabrikanızın dumanı ne renk peki? Sizin beyniniz düşüncelerinizle ne üretiyor? İşte zehirli düşünceler, beynimizden çıkan zehirli dumanlardır. Biz bir fabrikayız ve ürettiğimiz zehirli düşünceler, etrafımıza yaydığımız ve bizi kirleten zehirli dumanlardır. Soluduğumuz hava temiz olsun diye neler yapıyoruz bir düşünün.

Sigarayı bırakmaya teşvik ediyoruz insanları. (Tıkırdat) Fabrikaların bacalarına filtreler takılsın istiyoruz. Ozon tabakasına zarar verecek ürünlerin üretimi durdurulsun diye mücadele ediyoruz. Teknoloji sayesinde kendi bozduğumuz doğanın dengesini bir şekilde yeniden kazanmaya çalışıyoruz.

Kendi hayatınıza bir bakın. Kendi fabrikanıza bir bakın. Kendi ozon tabakanıza bir bakın. Onlar ne kadar sağlam peki? Siz onları ne kadar koruyabildiniz? Olumsuz düşüncelerinizle berrak zihninizi ne kadar kirlettiniz? Olumlu düşünmek varken siz, hep olumsuz düşünmeyi seçtiniz. Tertemiz saf zihninizi zehirli düşüncelerle doldurup, neredeyse nefes alamaz hale getirdiniz. Bunun farkına bile varmadınız. Kendiniz için ne kadar çabaladınız? Hiç! Size öğretilen o kötü inançlara inanmayı seçtiniz. “Çok gülme ağlarsın. Bugün güne kötü başladım bütün günüm böyle geçer. Gülme dostuna, gelir başına…” Ve size olumlu düşünmeniz gerektiği söylendiği zaman, buna imkansız gözüyle baktınız. Kötü olan her şey mümkünken, iyi olan şeyler mucize öyle mi? Değil tabi ki. Kendinizi zehrinizden arındırmadığınız, negatif inançlarınızı değiştirmediğiniz sürece mucizeler hayatınıza giremez. Zehrinizle ördüğünüz ağın içine rüzgarı bile alamazken, tertemiz düşünceler nasıl var olabilir ki? Yansımanıza bakın, kendi dumanınızın rengini belirleyin. Hala etrafınıza zehirli dumanlar yaymaya devam etmek mi istiyorsunuz? O zaman kadere kızın, kendinize kızın, dünyaya kızın… Aklınıza gelebilecek her şeye kızın. Bunu zaten yapıyordunuz. Ama, “Hayır! Ben artık zehirli dumanlarla hayatımı doldurmak istemiyorum” diyorsanız, aynayı biraz kendinize doğru çevirin. Bırakın biraz ayıklansın beyniniz. Ördüğünüz ağlar yavaş yavaş yırtılmaya başlasın. İçeriye alın güneşin o sıcacık ışınlarını, aydınlatın zihninizi. Artık zehir akıtmak yok o tertemiz odanın içine. Mucizeleri hayatınıza getirecek tertemiz düşünceleri var edin.

Peki, her şey bu kadar kolay olacak mı? Elbette olmayacak. Ama bu sadece yeni bir başlangıç. Hayat sizi zorlayacak, etrafınızdaki insanlar sizi zorlayacak ve zaman zaman o zehir hayatınıza sinsice sızmaya çalışacak. Fakat siz korunmayı öğrenmiş olacaksınız ve belki ilk başta kendinizi polyanna gibi hissedeceksiniz. Kendinizi kandırdığınızı düşüneceksiniz. Biraz izin verin kendinizi kandırmaya. Ve görün bakın kazandıklarınıza.

Gül Yağar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder